Tüp Mide Ameliyatı

Günümüzde obezite tedavisinde en çok kullanılan yöntemlerden biri tüp mide ameliyatı olarak bilinir. Obezite birçok yönden estetik bir sıkıntı olarak görülse de dünya çapında ölüme neden olan önlenebilir hastalıklar arasında sigaranın neden olduğu akciğer kanserinden sonra ikinci sırada gelen son derece önemli bir sağlık sorunudur. Kalp – damar hastalıkları başta olmak üzere diyabetten depresyona kadar birçok önemli hastalığın temelini oluşturan obezite, hastanın genel sıhhat durumunu tamamıyla etkileyen kronik ve kompleks bir hastalıktır.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezite, “vücuttaki yağ kütlesinin, kas ve kemik dokunun içinde bulunduğu yağsız kütleye oranla artması ve aşırı yağ depolanması ile karakterize olan, kişide fizyolojik, psikolojik ve sosyal problemlere neden olabilen bir enerji metabolizması bozukluğu” olarak tanımlanır ve kanserden metabolik sendroma kadar çok sayıda hastalıkla bağlantılı olduğu kabul edilir.

Sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam biçimi ile meydana gelen obezitenin alışkanlık temelli geleneksel tedavisi, hasta açısından oldukça zorlayıcı olabilir. Bu durum hastanın tedavi sürecine uyumunu zorlaştırdığı için tedavide aksaklıklar yaşanır ve bireyin genel sıhhat durumu bu süreçte daha kötüye gidebilir. Bu nedenle günümüzde obezite tedavisinde en çok kullanılan yöntemler, tüp mide ameliyatı gibi bariatrik cerrahi tedavi işlemleridir. Obezite tedavisinde en çok kullanılan yöntemler arasında bulunan tüp mide ameliyatı Zonguldak ilinde Op. Dr. İlhan Taşdöven tarafından başarıyla yapılmaktadır.

Tüp Mide Ameliyatı Kimlere Uygulanır?


Tüp mide ameliyatı, vücut kitle indeksi 50 kg/m2’den yüksek olup süper obez olarak tanımlanan ileri evre aşırı kiloluluk hastaları için en uygun tedavi şekillerinden biridir. Ayrıca vücut kitle indeksi 50 kg/m2’den düşük olmasına rağmen bu yöntemi isteyen obez kişilerde de güvenilir şekilde tercih edilebilir. Tüp mide ameliyatı olan hastaların neredeyse hepsi ilk 1 sene içinde fazla kilolarının yaklaşık %65’inden kurtulur. Ameliyattan kaynaklı komplikasyon payı yalnızca %8’dir ve bundan dolayı tüp mide ameliyatı çoğu obez hasta için güvenli yöntemlerden biri olarak kabul edilmiştir. Hastaların %66’sında diyabete bağlı belirtilerin tamamen ortadan kalktığı ve genel sıhhat durumunun son derece süratli bir biçimde iyileştiği gözlemlenmiştir. Tüm bu bilgiler göz önüne alındığında laparoskopik tüp mide ameliyatının morbid obez olarak tanımlanan hastalar için tek başına veya öteki tedavi yöntemleri ile birlikte en çok tercih edilen işlemlerden biri olduğunu söylemek mümkündür.

Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Uygulanır?


Mide hacmini küçülterek hastanın tek seferde tüketebileceği yiyecek ve kalori miktarını sınırlayan tüp mide ameliyatı, obezite için en sık tercih edilen tedavilerden biridir. Tıpta Sleeve Gastrektomi olarak bilinen bu yöntemde midenin, antrum olarak adlandırılan alt kısmından başlayıp proksimal his açısında biten stapler hattı boyunca yaklaşık %85’i kesilerek çıkarılır ve mide kapasitesi maksimum 100 ml olacak kadar azaltılır. Ameliyat sonrasında midenin yeni görünümü tüpe benzediği için bu işlem tüp mide ameliyatı olarak bilinir.

Sleeve Gastrektomi ameliyatı laparoskopik yöntemle, karın duvarında minik bir kesi açılarak yapılır. Açık cerrahi müdahale gerektirmemesi iyileşme süresini kısalttığı ve ameliyattan kaynaklanan enfeksiyon riskini azalttığı için birçok hasta için son derece avantajlıdır. İleri obezite vakalarında dahi ciddi kilo kaybı yaşanmasına yardım eden bu işlem, bununla beraber mide kapağının etrafında yer alan sfinkter kasların bütünlüğünü korur. Bu sayede mide ile yemek borusu arasındaki ayrımı koruyan tüp mide ameliyatı, öteki bariatrik cerrahi tedavilere göre oldukça avantajlı bir yöntem olduğu kabul edilir.

Tüp Mide Ameliyatı Olanlar Ne Kadar Kilo Veriyor?


Sadece midenin kapasitesini azaltarak yiyecek ve kalori kısıtlamasını sağlayan tüp mide ameliyatı, diğer birtakım cerrahi tedavilerde olduğu gibi bağırsaklarda besinlerin emilmesini etkilemez. Besin emiliminin etkilendiği tedaviler, kişiyi başta demir eksikliği anemisi başta olmak üzere birçok hastalığa karşı savunmasız bırakır. Bu nedenle tüp mide ameliyatı sadece obeziteyi tedavi etmekle kalmayıp kişinin genel sıhhat bütünlüğünü de koruduğu için diğer yöntemlere göre daha güvenilir bir seçenektir. Ayrıca açlık hormonu olarak da bilinen ghrelin, midenin gastrik fundus adı verilen bir kısmından salgılanır ve tüp mide ameliyatı ile gastrik fundusun büyük bir kısmı alınır. Sonuç olarak mide tarafından salgılanan açlık hormonu miktarı azalır ve hastanın ameliyat sonrası iştahı eskisine göre önemli ölçüde azalır.

Tüm bu işlemler sonrasında tüp mide ameliyatı ile son derece süratli ve kalıcı olarak kilo kaybı sağlanır. Kilo vermenin yarattığı fizyolojik ve psikolojik rahatlama günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde artırır. Fazla kiloların çoğu 1 sene içinde kaybedilebilir. Bu, morbid obez bir hasta için yaklaşık 40-50 kg gibi bir kütleye karşılık gelebilir. Ameliyattan sonrasında obeziteyle ilişkili hastalıklardan tip 2 diyabet ve uyku apnesi gibi obeziteye bağlı hastalıkların dörtte üçü, kan yağlarının yüksekliği ve yüksek gerilim problemlerinin yarıdan çoğu, diz ağrılarının yarısı, bacaklardaki varislerin çoğu düzelir. Bu iyileşmeler fazla kiloların kaybının başlamasıyla birlikte başka hiçbir tedaviye gerek duymadan kendiliğinden ortaya çıkar. Kişinin genel sıhhat düzeyi hızla iyileşmeye başlar.

Tüp Mide Ameliyatı Riskli Midir?


Tüp mide ameliyatı genel hatlarıyla bütün ameliyatlar arasında hafif-orta derecede riskli bir ameliyattır. Çoğu hasta tüp mide ameliyatına bağlı herhangi bir ek sıkıntı yaşamaz. Komplikasyon görülme oranı yaklaşık %2 oranındadır. Ameliyat kapalı teknikle yapıldığından aynı gün ayağa kalkabilirsiniz. Hastanede 3-4 gün yatmanız yeterli olacaktır. Birkaç hafta içinde normal günlük hayatınıza dönebilirsiniz. Hastalar ameliyattan birkaç gün sonra kilo kaybetmeye başlar. Birkaç ay içerisinde kilo verme bariz halde belirginleşir. Binlerce hastanın uzun süreli tıbbi takibinin sonuçları, tüp mide ameliyatı geçiren hastaların fazla kilolarının yaklaşık %70-80’ini kaybettiğini göz önüne koymaktadır.

Tüp Mide Ameliyatından Sonra Ağrı Oluyor Mu?


Genel anestezi altında ve laparoskopik (kapalı cerrahi işlem) olarak uygulanan tüp mide ameliyatı, diğer birçok cerrahi tedaviye göre en güvenilir olanlarından biridir. Ayrıca tüp mide ameliyatı bilhassa mide kelepçesi gibi işlemlere göre daha az komplikasyon riski taşıdığı ve kısa sürede, daha uzun süreli kalıcı kilo kaybı kaybına olanak sağladığı için son derece avantajlı bir işlemdir. Öyle ki, tüp mide tedavisinin bulunmasıyla birlikte mide kelepçesi ve benzeri uygulamalar neredeyse tamamen ortadan kalkmış, tüp mide operasyonu tüm avantajları sayesinde en sık tercih edilen bariatrik cerrahi tedavilerden biri haline gelmiştir. Hastalar birkaç gün hastanede yattıktan sonra normal hayatına yeni bir beslenme şekliyle birlikte geri döner.

Tüp Mide Ameliyatından Sonra Mide Tekrar Genişler Mi?


Bu mide küçültme ameliyatı ile midenin yaklaşık %80-85’i alınır ve mide hacmi yaklaşık 100 ml olacak biçimde azaltılır. Ameliyattan sonra midenin kapasitesi biraz artar fakat doktorunuzun önerdiği beslenme programına uymazsanız mide olması gerekenden daha fazla büyüyebilir. Bu nedenle hasta, ameliyattan sonra hızlı bir şekilde kaybettiği kiloları hızla geri alır. Tüp mide ameliyatından en verimli sonucu alabilmek için ameliyat sonrasındaki dönemde doktorunuzun verdiği beslenme önerilerine harfiyen uymanız çok önemlidir.

Tüp Mide Ameliyatından Sonra Beslenme


Bu ameliyattan sonrası beslenme çok önemlidir. Ameliyatın ilk haftalarında tamamen sıvı ile beslenme döneminden sırası ile püre ve katı dönemine geçilir. Mide kendisini hızla yenileyen bir organ olduğu için doktorunuzun size verdiği beslenme önerilerine uymak, doğru kilo vermeyi ve kilo almada zorlanmayı sağlayacaktır. Çabuk doyma avantajınızı korumak ve hayatınız boyunca daha az yemek yemek için katı ve sıvı gıdaları tüketmek arasında yarım saat ayırmanız, mide hacminin daha fazla genişlemesini ve eksik beslenmeyi önlemek açısından çok önemlidir. Doktorunuz, tüp mide ameliyatından sonraki ilk birkaç ay boyunca protein, vitamin ve diğer takviyeleri kullanmanızı önerebilir. Yine kilo verme aşamasında doktorunuzun vereceği basit egzersizleri yapmanız sarkmayı önleyecek, bağırsak ve midenizin düzgün çalışmasına yardımcı olacaktır.

Op. Dr. İlhan Taşdöven Kimdir?

Paylaş